Bölgenin Müslümanlar tarafından fethedilmesiyle şehir güneye taşınmış ve bugün ki yerini almış oldu. Kays kabilesinden olan Mansur Bin Cavena tarafından kale yaptırılmış olup bu kalenin etrafında kümelenmeye başlayarak günümüz şehri oluşturuldu. Mansur Bin Cavena'dan itibaren bu bölgeye Hısn-ı Mansur yani Mansur'un kalesi adı verildi. Şehir Osmanlılara kadar ve Cumhuriyet dönmendeki resmi olarak adlandırılışına kadar Hısn-ı Mansur olarak adlandırıldı. Mansur Bin Cavane 758 yılında Rakka'da idam edildi ve böylelikle buradaki siyasi faaliyetleri sona erdi. Adıyaman’ın bu tarihten 1850'lere kadar bir ilçe merkezi hüviyetinde bu konumunu uzun süre devam ettirdiği biliniyor. Adıyamanlıların çoğu ise bu ismin kimden ve nerden geldiğini bilmiyor.

Adıyaman’ı yeniden yaşatan Mansur Bin Cavena’nın Türbesinin çocuklara şifa olduğuna inanılıyor

Eski adı Hısn-ı Mansur olan Adıyaman’da Mansur Bin Cavena adına Türbe bulunmaktır. Mansur Bin Cavena’nın türbesi, şehir merkezinde olup, hususi bir evin avlusunda, tek odalı betonarme bir yapıdır. Türbe harap halde iken hayır sevenlerin yardımı ile 2020 yılında 4 aylık bir çalışma ile yeniden yapıldı. Türbenin, kadınlar tarafından sıkça ziyaret edildiği söyleniyor. Çok ağlayan çocukların, çarşamba ve cuma günleri bu türbeye getirildiği, çocukların atletlerinin, bir çarşamba iki cuma ya da iki çarşamba bir cuma olmak üzere türbeye bırakıldığı, oradan da bir atlet alındığı ve bundan sonra çocuk, eskisi gibi sürekli ağlamazsa, türbeye on bir tane atlet götürülüp bırakıldığı söyleniyor. Ayrıca buraya yemek getirip dağıtanlarında olduğu biliniyor. Yeni Pınar Mahallesi’nde sokak arasında bir yerde bulunup, oldukça bakımsız bir halde kendi haline bırakılmıştır. Eski sahiplerinden bu mülkiyeti devralan yeni sahiplerinin, türbeyi ziyaret olarak kullanılmaktan çıkarıp depoya dönüştürmüş oldukları biliniyor.