Dünya Diyabet Günü

İnsan vücudunun enerji ihtiyacı; Alınan besinlerdeki karbonhidrat, protein ve yağlardan sağlanır. Bu besin öğeleri sindirilirken glikoz adı verilen basit şekerler açığa çıkar. Glikoz vücudun tüm organları için en önemli besin kaynağıdır. Hücrelerin glikozun enerjisini kullanabilmesi için, glikozun hücre içine alınması gerekir. Glikozun hücre içine girmesini ve glikojen olarak depolanmasını sağlayan, pankreas bezi tarafından salgılanan insülin hormonudur. Şeker hastalığı ya da diyabet (Diabetes Mellitus), pankreasın vücut için yeterli miktarda insülin üretememesi ya da ürettiği insülinin vücut tarafından etkili bir şekilde kullanılamaması sonucunda ortaya çıkan, yüksek kan şekeri ile seyreden bir hastalıktır.

“Diyabet ülkemizde pandemi boyutuna ulaşmıştır”


Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Fatma Nur Korkmaz; Diyabetin Türkiye’de görülme sıklığı giderek artan, ciddi organ kayıplarına yol açan ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilen kronik bir hastalık olduğuna vurgu yaptı. Aynı zamanda diyabetli bireylerin yaşam kalitelerinin arttırılması, beslenme, egzersiz, tıbbi tedavi ve eğitimden oluşan dört temel faktörde mümkün olduğunu belirterek; “Bildiğimiz gibi Fredrick Bantig'in doğum yıl dönümü anısına yaklaşık 20-30 yıldır, ‘Dünya Diyabet Günü’ farkındalığı arttırmak üzere kutlanmaktadır. Tüm ülkemizde ve dünyada pandemi boyutuna ulaşan özellikle tip 2 diyabet sağlıklı beslenme ile ve egzersizlerle önlenebilir. Ne yazık ki çok sık karşımıza çıkan bir sağlık problemidir.

“Diyabetin önüne düzenli tarama ile geçilebilir”
Diyabetin belirtilerinden bahsedecek olursak Özellikle aile öyküsü bulunan hastalarda düzenli tarama ile tanık olunabilir. Yani hiçbir semptomu olmayabilir. Ancak en çok bilinen belirtiler çok su içme, çok idrara çıkma, hızlı kilo alma ya da hızlı kilo verme, ellerde ayaklarda uyuşma, karıncalanma gibi belirtiler görülebilir.

“Diyet ve sağlıklı beslenmek çok önemlidir”
Diyabetin tedavisinin en önemli basamağı diyet ve sağlıklı beslenmektir. Onun haricinde düzenli egzersiz yapılmalıdır. Doktorların verdiği medikal tedavilerin mutlaka aksatılmadan düzenli olarak kullanılması gerekmektedir. Bir yan etki olduğunda düzenli aralıklarla kontrole geldiğinde gerekirse tedavi düzenlemesi yapılabilir. Özellikle komplikasyonların taranması, erken tanı ve tedavi anlamında çok önemlidir. Çünkü diyabetin kendisi olduğu gibi komplikasyonları da hem kişinin hem ailenin yaşam kalitesini çok etkilemektedir.

Tip 1 Diyabet özellikle vücutta insülin senkresyonunun olmadığı, beta hücre fonksiyonlarının tamamen kaybolduğu, çoğunlukla erken yaşlarda ortaya çıkan bir hastalıktır. Tip 2 diyabet ise çoğunlukla insülin direncinin sebep olduğu yani obezitenin eşlik ettiği, sağlıksız beslenme sonucu ortaya çıkan, insülinin yeterli düzeyde kan fonksiyonunu gösterememesidir diyebiliriz” dedi.