Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) açıkladığı çarpıcı veriler, Türkiye’nin son 10 yıldaki ekonomik dönüşümünü gözler önüne serdi. Açıklanan rakamlar, hem yerel ekonomilerin nabzını tutarken hem de Türkiye'nin zenginleşme haritasını adeta yeniden çizdi. Bu değişimden en çok etkilenen illerden biri de Adıyaman oldu.

Adıyaman'da Mevduat Patlaması

Kastamonu'nun başı çektiği listede, Adıyaman, en çok zenginleşen iller arasında ön sıralarda yer aldı. İlde son 10 yılda banka mevduatlarında yaşanan büyük artış, yerel ekonomideki canlanmanın ve tasarruf alışkanlıklarındaki değişimin en somut göstergesi oldu. Adıyamanlıların hem TL hem de döviz hesaplarında ciddi bir büyüme kaydedildi.

Ekonomistler, bu artışta Adıyaman'daki yatırımların artması, tarım ve sanayi faaliyetlerinin çeşitlenmesi, yurtdışındaki gurbetçilerin katkıları ve tasarrufa yönelimin etkili olduğunu belirtiyor.

Türkiye Genelinde 10 Yılda 20 Katlık Artış

2025 Haziran itibarıyla Türkiye genelinde toplam banka mevduatları 22,9 trilyon TL’ye ulaşırken, bu rakam 2015’te sadece 1,1 trilyon TL düzeyindeydi. Bu da ülke genelinde yaklaşık yüzde 1.862’lik bir artış anlamına geliyor. Ancak bazı illerde bu oran ortalamanın çok daha üzerine çıktı.

Kastamonu, yüzde 3.338’lik artışla liderliği elinde bulundururken, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Gaziantep gibi Güneydoğu illerinin öne çıkması dikkat çekti. Bu iller, son yıllarda bölgesel kalkınma politikalarının ve yatırımların meyvelerini toplamaya başladı.

Ankara Geride Kaldı

Başkent Ankara ise beklenenin aksine, mevduat artışında diğer büyük illerin gerisinde kaldı. Son 10 yılda Ankara’da mevduat artışı yüzde 1.552 düzeyinde gerçekleşirken, Türkiye genelindeki payı yüzde 15’ten yüzde 12,3’e geriledi.

En Az Artış Hakkari'de

BDDK verilerine göre son 10 yılda en az mevduat artışı yaşayan il ise Hakkari oldu. Hakkari’yi Zonguldak ve Siirt izledi.

Ekonomik Dönüşüm Devam Ediyor

Adıyaman başta olmak üzere Anadolu’nun birçok ilinde yaşanan bu ekonomik dönüşüm, Türkiye’de gelir ve tasarruf dengesinin yeniden şekillendiğini gösteriyor. Uzmanlar, bu eğilimin önümüzdeki yıllarda da devam etmesini ve bölgesel ekonomik uçurumların azalmasını bekliyor.