Diyarbakır'da AK Parti’den STK buluşması

Çok sayıda STK’nın katıldığı toplantıda ağırlıklı olarak "Terörsüz Türkiye" konusunda görüş ve talepler aktarılarak Terörsüz Türkiye sürecine büyük bir destek verildi.

AK Parti Diyarbakır İl Başkanlığı’nın ev sahipliğinde düzenlenen STK buluşmasında katılımcılar, görüş ve düşüncelerini, toplumsal talepleri dile getirdi. Sanayici ve İş Dünyası, Tarım Örgütleri, İşçi ve Memur Sendikaları, Kadın ve Gençlik Dernekleri, Engelli dernekleri, dini ve siyasi kanaat önderlerinden oluşan çok sayıda STK’yı temsil eden katılımcılar, çalıştayın kapsayıcı niteliği olduğunu belirtti.

AK Parti Genel Merkez Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı ve Adıyaman Milletvekili Doç. Dr. Resul Kurt başkanlığında yapılan toplantıya, Diyarbakır Milletvekili M. Sait Yaz, AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Ömer İler, Genel Merkez Kadın Kolları Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Bölge Koordinatörü Tuba Özdemir, Genel Merkez Gençlik Kolları Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Bölge Koordinatörü Mert Bucak ve Diyarbakır Sivil Toplum Halkla İlişkiler Başkanı Mehmet Ensarioğlu da katıldı.

Terörsüz bir Türkiye hedefinde tüm sivil toplum kuruluşlarının aktif rol üstleneceği belirtildi. STK temsilcileri, terörün bölge siyasi ve ekonomisinde yarattığı sorunlara dair tespit ve çözüm önerilerini dile getirdi.

Toplantıda;

Ekonomik Kalkınma ve İstihdam: Bölgedeki işsizlik sorununa çözüm olarak yatırım teşviklerinin artırılması, tarıma dayalı sanayinin desteklenmesi, tarım ve hayvancılığın desteklenmesi, genç girişimciliğin teşviki ve meslek edindirme kurslarının yaygınlaştırılması önerildi. Terörsüz Türkiye Süreci”nin toplumsal huzur ve ekonomi için önemli olduğu, ekonomi paketi ile süreç desteklenmeli, Bölge Kalkınma Modeli ile genç-kadın istihdamına odaklanan modellerin etkili olacağı, teşviklerin sadeleştirilmesi gerektiği belirtildi.

Eğitim ve Kültürel Faaliyetler: Eğitimde kalite artışı, gençlere yönelik kültürel ve sanatsal etkinliklerin desteklenmesi ve kimlik-dil hassasiyetlerinin gözetilmesi gerektiği belirtildi.

Toplumsal Barış ve Psikolojik Destek: Terör mağdurlarına yönelik psikososyal destek programlarının geliştirilmesi, travma sonrası iyileşme süreçlerinin hızlandırılması ve toplumsal ayrışmayı önleyici barış köprülerinin kurulması gündeme getirildi.

Hukuki ve İdari Reformlar: Silahların bırakılması sürecinin hukuki altyapısının güçlendirilmesi, adaletin sağlanması ve kamu hizmetlerinde şeffaflığın artırılması gerektiği ifade edildi. Sicil affı getirilmesinin süreci olumlu etkileyeceği belirtildi.

"Terörsüz Türkiye Süreci":

Çalıştay boyunca sıkça vurgulanan “Terörsüz Türkiye Süreci”, bölgesel kalkınmada toplumun tüm kesimlerinin ortak hedefi olarak tanımlandı. Silahların susmasıyla birlikte bölgeye ve ülkeye doğacak ekonomik fırsatlar sıralanırken; yatırımların artması, turizmin canlanması, toplumsal huzurun sağlanması ve istihdamda artış sağlanması gibi kazanımların altını çizdi.

Doç. Dr. Resul Kurt, değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:

“Diyarbakır; barışın, kardeşliğin ve medeniyetin toprağıdır. Terörle değil kültürle, baskıyla değil özgürlükle, umutsuzlukla değil birlikte yükselen umutla anılmayı hak ediyor. Bugün burada, kadim medeniyetlerin şehri Diyarbakır’da; birliğimizin, kardeşliğimizin ve geleceğe olan inancımızın güçlü bir nişanesi olarak toplandık. Hepimizin yüreğinde aynı hayal var:”Terörsüz bir Türkiye”.

Gözyaşının olmadığı, silahların değil fikirlerin konuştuğu, kardeşliğin ve adaletin hakim olduğu bir gelecek hepimizin ortak arzusudur. Bugün burada bir araya gelişimiz, bu büyük mücadelenin en güçlü ayaklarından birini oluşturuyor. Çünkü biz inanıyoruz: “Sivil toplum sustuğunda kötülük cesaret bulur, ama sivil toplum ayağa kalktığında; barış, kardeşlik ve umut yeniden filizlenir”.

Sivil Toplum Kuruluşlarımızın gücü çok kıymetlidir. Sizler; bu ülkenin vicdan gücüsünüz.

Gelin; bu güzel şehrin her mahallesine huzuru, kardeşliği taşıyalım. Gençlerimize umut, kadınlarımıza destek, çocuklarımıza güvenli bir gelecek olalım.

Sizler, doğrudan halkın sesisiniz. Sizlerin desteğiyle, omuz omuza verdiğimizde, terör örgütlerinin hedef aldığı bu topraklar; yeniden üretimin, kültürün, kardeşliğin ve huzurun merkezi olacak.

Birlikte yürüdüğümüz bu yol, kolay bir yol değil. Ama şunu unutmayalım:

“Birlik varsa, umut vardır.

Umut varsa, gelecek vardır.

Gelecek varsa, terör asla kazanamaz.”