Başkan Önat’ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

> “Su sorunu polemik konusu yapılacak bir mesele değildir. Bu konu, siyasetin gölgesinde kalamayacak kadar hayati öneme sahiptir. Geçmişi karalayarak bugünün ihmallerini örtbas edemezsiniz. ‘Belediye yapsın, ne hali varsa görsün’ anlayışı, milletimizin yaşadığı susuzluğu hafife almaktır. Bu şehirde yaşayan herkesin ortak sorunudur bu mağduriyet.”

Depremin arkasına sığınılmasının artık toplum nezdinde karşılık bulmadığını ifade eden Ali Önat, geçmiş dönemlerde de elbette bazı su sıkıntıları yaşandığını; ancak bugünkü gibi yaygın, uzun süreli ve çözümsüz bir susuzluk ortamının oluşmadığını belirtti.

> “Belediye artık ‘deprem’ bahanesini bırakmalıdır. Elbette geçmişte de zaman zaman su arzında zorluklar olmuştur. Ancak hiçbir dönemde bugünkü kadar plansızlık ve ihmal söz konusu olmamıştır. Bugün Adıyaman’da banyosunu yapamayan, çamaşırını yıkayamayan, çocuklarının yüzünü silemeyen insanlar yaşıyor. Bu sorun hepimizi ilgilendiriyor; çünkü bu şehirde nefes alan herkesin suya ihtiyacı var.”

MHP Adıyaman İl Başkanı Ali Önat, açıklamasının devamında çağrısını daha da genişleterek, bu yaşamsal sorun karşısında sadece belediyenin değil, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının devreye girmesi gerektiğini belirtti:

> “Adıyaman halkı bu mağduriyeti yalnızca yerel yönetimden değil, devletten de çözüm beklemektedir. Tüm devlet kurumlarımızın bu sürece destek vermesi, gerekli koordinasyonun sağlanması ve vatandaşımızın suya erişiminin bir an önce temin edilmesi elzemdir. Bu mesele artık belediyenin tek başına altından kalkacağı bir mesele olmaktan çıkmıştır.”

Açıklamasının sonunda Ali Önat, halkın artık sabrının kalmadığını belirterek şöyle konuştu:

> “Geçici tankerlerle, saatlik su dağıtımlarıyla bu şehrin onuru kurtarılamaz. Vatandaşımız kalıcı çözümler görmek istiyor. MHP olarak biz bu süreci yakından takip ediyor, halkımızın sesi olmaya devam ediyoruz. Su gibi yaşamsal bir ihtiyaç üzerinden siyaset yapılmaz. Çağrımız nettir: Belediyeler üzerine düşeni yapmalı, devletimiz tüm imkânlarıyla sürece müdahil olmalı ve Adıyaman halkı bir an önce bu mağduriyetten kurtarılmalıdır.”