Doç. Dr. Almış Uyardı “Ölümle Sonuçlanan Vakalar Var”

 Son zamanlarda özellikle “Respiratuar Sinsityal Virüs (RSV)” adını verdiğimiz virüs, en çok küçük yaş grubundaki hastalarda görülürken yaşı ilerlemiş bireylerde de görülebilmektedir.

  Birçok kişinin henüz haberdar olmadığı RSV virüsü, prematüre doğan çocuklarda ve kronik hastalığı olan bireylerde ölümle sonuçlanabilmektedir. Bu kadar önemli bir hastalık olan RSV virüsü ile ilgili Adıyaman Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Habip Almış, bu hastalığın belirtilerini ve korunmanın yollarını anlattı.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Doç. Dr. Habip Almış,

  “Respiratuar Sinsityal Virüs (RSV), Corona ve influence gibi sağlığı tehdit edebilecek bir hastalıktır. Aslında, bir üst solunum enfeksiyonuna neden olan grip ve nezle gibi bir tablo ile başlayan ama belli risk faktörünün varlığında, akciğerler üzerinde özellikle hayatı tehdit edebilen ve enfeksiyonlara yol açabilecek bir virüstür” dedi.

Daha çok bebeklerde ve çocuklarda görülüyor

  Hastalığın daha çok bebek ve çocuklarda ortaya çıktığını belirten Almış, “Çocuklar, hastalığa birçok yetişkinden daha yatkın. RSV virüsü de özellikle çocuklar üzerinde, bağışıklık sisteminin henüz yeterli olgunluğa ulaşamamasından dolayı, bazı ek hastalıkların varlığında daha ciddi seyredebiliyor.   Yetişkinler de RSV virüsüne yakalanabiliyor ancak atlatabiliyorlar. Yetişkinlerdeki en riskli grup yaşlı hastalarımız olmaktadır. Yaşlı hastalar, bu enfeksiyonu ağır atlatabilecek gruplar arasındadır. Özellikle prematüre doğmuş çocuklar, bu hastalığı ağır atlatma potansiyeline sahiptir” dedi.

Yakın temasla bulaşıyor

  Doç. Dr. Habip Almış; “RSV virüsü, yakın temasla bulaşan bir hastalıktır. Hijyenin, özellikle el yıkamanın çok önemli koruma özelliği söz konusudur. Bunun dışında iyi beslenmek, mutlaka gün içinde meyve ve sebze tüketmek, hastalık olmadan da doktor ziyaretinde bulunmak, bu işin en koruyucu yöntemleri arasındadır” dedi.

  Kalp Hastaları Dikkatli Olmalı

   Doç. Dr. Habip Almış, “Özellikle kronik kalp ve astım hastası olanlar, prematüre doğum hikayesi olanlar daha dikkatli olmalıdır. Çünkü virüsün hangi virüs olduğunu anlamak mümkün olmamaktadır. Virüs diğer virüsler gibi aynı semptomlarla başlıyor ve en küçük belirtilerinde bile dikkatli olmaları gerekir” dedi.

  Virüsün belirtilerinden bahseden Almış, “Geçmeyen ateş, öksürük, hırıltı, nefes darlığı gibi semptomların ağır hastalığın habercisi olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu hastalık ateş ve burun akıntısı ile başlar, ardından akciğerlere inerse solunum sıkıntısı olur, ateşin artık inmediğini ve belli bir süreden sonra bakteriyel enfeksiyonların da eklendiğini görmekteyiz” dedi.

  Doç. Dr. Habip Almış, “Her ne kadar virüs tedavisinde etkin bir tedavi olmasa da bakteriler için elimizde kullandığımız ilaçlar mevcut. Bu tür tabloları etkin antibiyotikler ile tedavi edebiliyoruz ama RSV virüsünde bir antibiyotik ve viral tedavi henüz mümkün değildir. Virüs olduğu için anti-viral bir tedavinin uygulanması gerekiyor” dedi.

  Risk grubunda olan hastalara önerilerde bulunan Almış, “Özellikle Ekim ve Mart aylarında, bir koruyucu aşı uygulanmaktadır. Bu dönemde koruyucu olarak kullanılabilir. Doktorlarınızın önerisi doğrultusunda bunu yapmak gerekebilir” dedi.

 

 

 

Haber: Şeriban Özçakmak/Damla İbiş