Susuz yıkıma mahalleli müdahale etti

Tozdan Ölmek İstemiyorlar

   Asrın felaketinden sonra birçok yapısında hasar oluşan Adıyaman’da yıkımlar devam ediyor. Depremlerde yıkımların ve can kayıplarının fazla yaşandığı Alitaşı Mahallesi’nde de toplu yıkımlar sürüyor. Yıkımlar gerçekleştirirken su kullanılması çevreye tozların yayılmasını önleyen etkenler arasında yer alıyor. Ama Alitaşı mahallesi sakinler yıkımların susuz bir şekilde yapılması ve demir ayrıştırmanın mahallenin ortasında yapılmasından dolayı şikayetçi. Mahalle sakinleri bir türlü tedbirlerin alınmadığını depremden ölmediklerini ama yıkımlardan kaynaklı oluşan tozlardan öleceklerini dile getiriyor.

“Deprem Bizi Öldürmedi Ama Toz Bizi Öldürecek”

   Artık dayanacak güçlerinin kalmadığını vurgulayan Alitaşı Mahalle Muhtarı Hacı Mustafa İlik, “Alitaşı Mahallesi Adıyaman'da depremde en çok etkilenen bir mahalle, yaklaşık 4 bine yakın ölümüz var. Alitaşı Mahallesinde hasarlı binaların susuz bir şekilde yıkım işlemi gerçekleşiyor. Biz mahalleli olarak binaların yıkılmasına karşı değiliz. Yıkılacaklar ama kaide ve kurallar var. Yedi aydır sulama yapılarak yıkımlar yapılsın ve ayrıştırmalar yerinde yapılmasın diye haykırıyoruz. Neredeyse her gün tartışma yaşıyoruz ama muhatap bulamıyoruz. Firmaya sulama yoksa yıkamazsın diyoruz ben yıkarım diyor. Tozun içerisinde yaşıyoruz. Canımız ve malımız gitti hiç olmazsa hayatta kalanlar tozdan ölmesin. Her zaman söylemeye devam ediyoruz, deprem bizi öldürmedi ama bu toz toprak bizi öldürecek. Kapıları pencereleri açamıyoruz artık dayanacak gücümüz kalmadı” şeklinde konuştu.

Muhtarı ve Zabıtayı Tanımam Yıkacağım!

   Kanun ve nizama göre kurallar çerçevesince yıkım işlemlerinin yerine getirilmesini istediklerinin altını çizen Muhtar İlik, “Yetkililere sesleniyorum kanun, nizam neyse o uygulansın. Yıkım gerçekleştiren firma gelip, ‘zabıta muhtar tanımam’ diyor. Adıyaman Belediye’sinin resmi görevlisi olan zabıtayı tanımam diyor. Böyle bir dünya var mı? Susuz yıkım gerçekleştirenler, “Yetkililer yıkımı durdur derse durdururum” diyor. Biz çalışmalarına engel değiliz sadece suyu getirsinler yıksınlar. Zor durumdayız çocuklarımız şu an tehlike altında. Akciğer hastası olanlar var bir yıl sonra susuz yıkım nedeniyle Adıyaman’da insan kalmayacak. Lütfen sesimizi duyun nereye kadar bu şekilde devam edecek. En çok ölümün yaşandığı yer Alitaşı Mahallesi’nde sesimizi duyan yok. Biz devletimizin çalışmasından memnunuz ama yapılan uygulama şekli yanlış. Yıkım anında bir iki tanker su getirilse sorun olmayacak” diye konuştu.

 “Yetkililere Bildiriyoruz ‘Talebiniz Alınmıştır’ Diyor”

   Yıkım işleminin yapıldığı yerde işletmesi olan vatandaş, “Sabahleyin iki defa meyve ve sebzeleri sildiğim halde her taraf batmış. Su sırası yok diyorlar.  Adıyaman su bölgesinin içinde ama biz susuzluğun zararını çekiyoruz. Yıkım firmaları büyük şirketlerden oluşmaktadır. Hiçbir şey yapamıyorlarsa su motoru bağlayıp tankerlerini suyla doldurabilirler. Saat kaç olmuş hala yıkım için su gelmemiş şayet su gelmezse mahalleli olarak susuz yıkıma izin vermeyiz. Yetkililere bildirmek için telefon açıyoruz ‘talebiniz alınmıştır’ diyorlar” ardından hiçbir şey değişmiyor şeklinde konuşurken bir diğer vatandaş ise, “Biz depremden kurtulduk ama tozdan zehirden an be an ölüyoruz. Demir parçası bizden kıymetliymiş. Yıkım yaparken sulama yapılır. Bugün mahallemizde pazar var her şey toz içinde. Özellikle son 3 günden bu yana tozun içinde yaşıyoruz. Yetkililere bildirdik kimse ilgilenmiyor” dedi.

Deprem Allah’tan Oldu ama Bu Kuldan Oluyor

   Enkazlarda demir ayrıştırma işlemi yapılırsa kendimi enkazın içerisine atarım diyen mahalle sakinleri, “Burada bir tane bile demir toplanmasına izin vermiyoruz. Demir toplanırsa ben kendimi enkazın içine atarım. Kim gelirse gelsin izin vermiyorum. Yeğenlerim daha çocuk ne suçları var tozdan dolayı topraklanmış ekmek yiyorlar. Mahalle içinde demir ayrıştırılıyor susuz yıkım yapılıyor. Artık yeter çıldırdık” siteminde bulunurken başka bir vatandaş ise, “Yaklaşık bir hafta oldu.  Kemoterapi tedavisi gören ve kronik rahatsızlığı olan hastalarımız var. Binaları yıkarken sulama yapmıyorlar masum vatandaşa yazık oluyor. Depremden sonra fırını açabildik ama susuz yıkım yüzünden hamurumuzu harç ile yoğuruyoruz. Yeter buradan yüksek makamlara sesleniyoruz. Yani deprem Allah'tan oldu ama bu da kuldan oluyor” ifadelerini kullandı.

 

 

Haber - Kamera : Emine Tütün - Burhan Turgut