Hayat Pahalılığı Vatandaşın Belini Büktü

Hayatın her alanında birçok ürüne gelen zamlar vatandaşın zor anlara yaşamasına neden oluyor. Deprem bölgesi olan Adıyaman’da hem depremin olumsuz etkileri hem de ürünlerin hepsine üst üste gelen zamlar hayatın iyice zorlaşmasına neden oluyor.

Zaman ilerledikçe vatandaşlar gelen zamlardan da etkilenmeye devam ediyor. Bu hayat mücadelesi deprem bölgelerinde bir o kadar da zor hale gelmeye devam ediyor. Bir yandan şehirlerin eski hareketliliğini kazandırmaya çalışan vatandaşlar öbür taraftan da kendi hayat düzenlerini oluşturmaya çalışıyor. Ama üst üste gelen zamlar insanların daha da hayatını zorlaştırıyor. Adıyamanlı vatandaşlar, zamların esnafın belini büktüğünü, insanların hayat pahalılığından normal hayat yaşayamadığını belirtti. “Gelen Zamlar Esnafın Belini Büktü””    Gelen zamlar ve hayat pahalılığı etkilemediği yerin olmadığının dile getiren Metin Rençber, “Adıyaman için her şey yok denebilecek kadar az. Herkes etki altında fiyatlar yüksek alım gücü düşük. Piyasada ciddi anlamda kaos var. Mevcut gelen zamlar olmayan esnafın belini büktü. Depremin etkileri de cabası. Böyle nereye kadar gidecek bilmiyorum.  Günü birlik zamlar, akaryakıta gelen zamlar ve esnafın olmaması esnafın oturmasına neden oluyor. Bu yıkımlara rağmen de ürün fiyatları yüksek. Bugün bir kilo et, sebze olsun fiyatları yüksek. Devlet biraz elini taşın altına koysa yapılması gereken şeyleri yapsa daha iyi olur diye düşünüyorum. Hiç satış yapmadığımız zamanlar oluyor. Depremden dolayı gelen yardımlardan dolayı hububat sektörüne baktığımız zaman işlerde satış olmadığını görürsünüz. Depremden sonraki süreçten dolayı ciddi anlamda yığılma var. Hali hazırda millet ne yapacağını şaşırmış durumda. Devletin de bu durumda ne yapabileceğini bilmiyorum ama herkesin elini taşın altına koyup bir şeyler yapması gerekiyor” şeklinde konuştu. “Hayat Yaşamıyoruz”    Pahalılık yok bizde hayatı görsek yaşayabilsek yorum yapabilirim şeklinde konuşan bir vatandaş ise, “Yaşayacak hayat yok. Geldik iki çay içtik sosyalimiz bu. Adıyaman’da başka bir şey yaşayamıyoruz. Nefes alamıyoruz. Çıkın akşam üstü Adıyaman’ın üstü toz bulutu. Sanki Elbistan’da termik santralindeyiz. Ama biz bu Adıyaman’da tozu neden çekiyoruz kader deyip geçiyoruz. Demek istediğim hayat pahalılığı da biz yaşamıyoruz. Bir şekilde devlet elini uzatıyor. İyi kötü az çok ama bir hayat yaşamıyoruz” dedi. “Bu Şartlarda Olmuyor”    Bir diğer vatandaş ise, “Hayat pahalılığı alım gücüne bağlı. Pahalılık kime göre pahalı. Alım gücü yok ise hayat herkese pahalı. Bu bölgede fahiş fiyatta ev kiraları oldu. Ev sahipleri de vicdanlarını bıraktı tabi ki olmaması gereken bir şeydi. Bir insanın vicdanı da olmadığı zaman hiçbir şeyi olmaz. Alım gücüne bağlı demiştik adam kazanıyorsa hayat pahalı değil ama asgari ücret ile geçiniyorsa zaten bir ev kirasına çalışıyor. Asgari ücretliye hayat pahalı tabi ki. Bir kişi aylık sağlama yapabiliyor mu gelir ve giderlerini? İnsanın yaşam standarttı vardır; birinci önceliği karnının tokluğu, ikinci barınma, üçüncü önceliği de ısınmadır. Bunları karşılayabiliyor ise tamam pahalılık yok. Bu şartlarda da olmuyor. Sağlama yapsa cambaz olsa yine yapamaz. İnsanlara gerçekten zor. Allah halkımıza yardım etsin. Daima umutluyuz, umut yaşamaktır” ifadelerini kullandı.    Geçim sıkıntısı hat safhada diye sözlerine başlayan Nedim Avşar da, “Bilinçli bir toplum yetişmediği sürece bunları yaşarız. Depremden çıktık 53 yaşındayım Adıyaman’da ekmeğe bugüne kadar 50 kuruş 1 Lira zam gelirdi ama bir defa da 2 TL zam geldi. Milletvekilimiz çıkıp müdahale edemedi. Burası deprem bölgesi zaten milletin evi barkı yıkılmış. Zaten geçim sıkıntısı hat safhada. Böyle olmaz böyle yönetilmez” cümlelerini kullandı.