Adalet Bakanı Bozdağ: BÜYÜK BİR ALGI OPERASYONU İLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Gündem (GÖZDE) - Gözde Tv | 26.12.2022 - 10:36, Güncelleme: 26.12.2022 - 10:36
 

Adalet Bakanı Bozdağ: BÜYÜK BİR ALGI OPERASYONU İLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Bir televizyon kanalının canlı yayınına konuk olan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, gündeme dair soruları yanıtladı. Ekrem İmamoğlu ile ilgili yargı kararını değerlendiren Bakan Bozdağ "Sayın İmamoğlu ve etrafında ona destek veren kimi siyasiler mağduru oynamayı ve mağdura yatmayı tercih ettiler.
Ama bir şeyi unutuyorlar. Türk halkı mağduru sever. Mağdura dua eder, destek olur. Ama mağdura yatanı sevmez. Bunlar resmen bu karar nedeniyle mağduru oynayarak, mağdura yatarak Türk halkını aldatabileceğini düşündüler" diye konuştu. MAHKEME KARARLARI KENDİ İÇİNDE DE HUKUKSAL DENETİME TABİDİR Bir defa şunu açıklıkla ifade etmek lazım. Bu kararı Adalet Bakanlığıyla ya da siyasetle Sayın Cumhurbaşkanımızla irtibatlandıranlar büyük bir iftiranın içindedirler. Çok net. Çünkü yargı bağımsız ve tarafsızdır. Kararlarını da Anayasa, kanun ve hukuka bağlı bir vicdanla dosya ve delil durumuna göre takdir ederler ve mahkeme kararları bildiğiniz gibi kendi içinde de hukuksal denetime tabidir. İşte ilk derece mahkemesi bir karar verdi. Bu istinaf, istinaf karar verirse temyiz denetimine tabidir. Dolayısıyla hukuk içinde verilen kararların kesinleşmesi de kanunların öngördüğü usul ve şekilde olur ve Sayın İmamoğlu'yla hakkında verilen karar ilk derece mahkemesi kararıdır. BÜYÜK BİR ALGI OPERASYONU İLE KARŞI KARŞIYAYIZ Yargıtay denetimi, istinaf denetimi bunun hukukilik denetimini zaten yapacaktır. Zaten istinaf aynı zamanda vaka denetimi de yapıyor ama Yargıtay sadece hukuki bir denetim yapıyor. Dolayısıyla bu kararın hukukilik denetimi İstinaf ve Yargıtay tarafından da yapılacaktır. Şu kadarını söylemekte fayda görürüm. O da şu. Şimdi yargılama niçin yapıldı? Soruşturma niçin açıldı? Ona bakmakta fayda var. Yüksek Seçim Kurulu Başkan ve üyelerine karşı kullanılan ifadeden dolayı yapıldı. Hakaret iddiasıyla soruşturma açıldı. Sonra da mahkeme Yüksek Seçim Kurulu üyelerine heyet halinde çalışan üyelerine alenen hakaret gerekçesine dayandırarak bir mahkumiyet kararı verdi. Burada kamuoyunda hiçbir şey yok mahkeme böyle bir değerlendirme yaptı havası, algısı da bir yandan oluşturuluyor. Ama mahkemenin kısa karar gerekçesine baktığınızda bu görülüyor. Öte yandan iddianamede de bu görülüyor. Öte yandan da tabii bu süreçle ilgili herkes kendince konuşuyor. Karar açıklandıktan sonra sanki İmamoğlu'na siyasi yasak gelmiş, belediye başkanlığından indirilmiş, karar kesinleşmiş ve ortaya büyük bir mağduriyet çıkmış gibi bir algı oluşturdular. Şimdi karar ayın 14’ünde çıktı bugün ayın 25’i, sayın İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görevinin başında mı? Devam ediyor. Bu ne zaman siyasi yasakla sonuçlanır? Yargıtay oynadıktan sonra oluşur. Şimdi sanki Yargıtay süreci yokmuş ya da bitmiş, İstinaf süreci yokmuş ya da bitmiş, olay kesinleşmiş Sayın İmamoğlu belediye başkanından alınmış hapse konulmuş gibi veyahut da yarın konacakmış gibi bir büyük algı operasyonuyla karşı karşıyayız. MAĞDURA YATARAK, TÜRK HALKINI ALDATABİLECEĞİNİ DÜŞÜNDÜLER Sayın İmamoğlu ve etrafında ona destek veren kimi siyasiler mağduru oynamayı ve mağdura yatmayı tercih ettiler. Ama bir şeyi unutuyorlar. Türk halkı mağduru sever. Mağdura dua eder. Destek olur. Ama mağdura yatanı sevmez. Bunlar resmen bu karar nedeniyle mağduru oynayarak, mağdura yatarak Türk halkını aldatabileceğini düşündüler. Buradan kendilerince çünkü çak derken yeni başladık derken kucaklaşırken baktığınız zaman bütün bunların hepsi bu mağduriyet istismarındaki samimiyetsizliklerini de paçalarından aşağı doğru adeta akıyor. Yani mağduriyeti istismar etmeyi dahi beceremediler. Ya istismara kalktılar çok net halk gördü. O yüzden karardan sonra vatandaşın fikrinin değişmesinin biraz bir müddet sonra değişmesine baktığınızda burada görülen şey halk sayın İmamoğlu ve etrafındakilerin mağdura oynadığını gördü. Mağdura yattığını gördü. Kendini aldatmak için bir sürü iş yaptığını gördü. Orada kırmızı kartını çıkardı. Ben mağduru severim, mağdura oynayanı sevmem.   HAK MÜCADELESİ İLE BİR ÖFKENİN BİRİKTİĞİ YER OLMAK ARASINDA ÇOK BÜYÜK BİR FARK VARDIR Sayın İmamoğlu'yla Sayın Cumhurbaşkanımızı mukayese edenler şunu bir defa görmesi lazım. İmamoğlu'nun bugün Cumhurbaşkanı Hükümet Sisteminde ‘Hükümet beni engelliyor’ iddiasından başka söylediği bir şey yok. Bir başarı hikayesi yok. Tayyip Bey'in çöpleri, Haliç'i temizlemesi ve İstanbul'u suyla buluşturması gibi bir başarı hikayesi İstanbul'da yok. Oy veren herkes, hatta AK Parti'ye kızıp oy veren birçok dostum var, tanıdıklarımız var, hepsi pişman. Samimi olup da oraya oy verenler onlar da pişman. Sadece Cumhurbaşkanımızla Türkiye siyasetine oynamakla vakit geçiren bir siyaset anlayışı. İki bir hak mücadelesi yok demin. Hangi haklı davanın mücadelesini vermiş? Hangi mazlum ve mağdur grupların sesi olmuş? Dünyanın neresinde olan bir haksızlığın karşısında durmuş. Ama Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı birilerinin köpürttüğü öfkenin toplandığı odak noktası olmuştur. Hak mücadelesiyle bir öfkenin biriktiği yer olmak arasında çok büyük bir fark vardır.   İstinaftan çıksa bile istinaf nihai yer değil. Çünkü bu tür suçlarda temyiz yolu da açık dolayısıyla Yargıtay’ın da görmesi gerekir. İstinaf ve Yargıtay süreci ne kadar sürer buna dair bir takvim vermem mümkün değil. Yani o belli olmaz. Bir yıl da sürebilir, daha da az sürebilir daha fazla sürebilir. Çünkü Yargıtay'da istinafta pek çok dosya var. Yani bunun takvimi konusunda bir şey demem mümkün değil. Önemli olan süreçlerin sağlıklı ve usule uygun işlemesi işletilmesidir. Şu anda bu süreçler açık ne kadar sürecek bilemiyorum.(Haber Merkezi)
Bir televizyon kanalının canlı yayınına konuk olan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, gündeme dair soruları yanıtladı. Ekrem İmamoğlu ile ilgili yargı kararını değerlendiren Bakan Bozdağ "Sayın İmamoğlu ve etrafında ona destek veren kimi siyasiler mağduru oynamayı ve mağdura yatmayı tercih ettiler.

Ama bir şeyi unutuyorlar. Türk halkı mağduru sever. Mağdura dua eder, destek olur. Ama mağdura yatanı sevmez. Bunlar resmen bu karar nedeniyle mağduru oynayarak, mağdura yatarak Türk halkını aldatabileceğini düşündüler" diye konuştu. MAHKEME KARARLARI KENDİ İÇİNDE DE HUKUKSAL DENETİME TABİDİR

Bir defa şunu açıklıkla ifade etmek lazım. Bu kararı Adalet Bakanlığıyla ya da siyasetle Sayın Cumhurbaşkanımızla irtibatlandıranlar büyük bir iftiranın içindedirler. Çok net. Çünkü yargı bağımsız ve tarafsızdır. Kararlarını da Anayasa, kanun ve hukuka bağlı bir vicdanla dosya ve delil durumuna göre takdir ederler ve mahkeme kararları bildiğiniz gibi kendi içinde de hukuksal denetime tabidir. İşte ilk derece mahkemesi bir karar verdi. Bu istinaf, istinaf karar verirse temyiz denetimine tabidir. Dolayısıyla hukuk içinde verilen kararların kesinleşmesi de kanunların öngördüğü usul ve şekilde olur ve Sayın İmamoğlu'yla hakkında verilen karar ilk derece mahkemesi kararıdır.

BÜYÜK BİR ALGI OPERASYONU İLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Yargıtay denetimi, istinaf denetimi bunun hukukilik denetimini zaten yapacaktır. Zaten istinaf aynı zamanda vaka denetimi de yapıyor ama Yargıtay sadece hukuki bir denetim yapıyor. Dolayısıyla bu kararın hukukilik denetimi İstinaf ve Yargıtay tarafından da yapılacaktır. Şu kadarını söylemekte fayda görürüm. O da şu. Şimdi yargılama niçin yapıldı? Soruşturma niçin açıldı? Ona bakmakta fayda var. Yüksek Seçim Kurulu Başkan ve üyelerine karşı kullanılan ifadeden dolayı yapıldı. Hakaret iddiasıyla soruşturma açıldı. Sonra da mahkeme Yüksek Seçim Kurulu üyelerine heyet halinde çalışan üyelerine alenen hakaret gerekçesine dayandırarak bir mahkumiyet kararı verdi. Burada kamuoyunda hiçbir şey yok mahkeme böyle bir değerlendirme yaptı havası, algısı da bir yandan oluşturuluyor. Ama mahkemenin kısa karar gerekçesine baktığınızda bu görülüyor. Öte yandan iddianamede de bu görülüyor. Öte yandan da tabii bu süreçle ilgili herkes kendince konuşuyor. Karar açıklandıktan sonra sanki İmamoğlu'na siyasi yasak gelmiş, belediye başkanlığından indirilmiş, karar kesinleşmiş ve ortaya büyük bir mağduriyet çıkmış gibi bir algı oluşturdular. Şimdi karar ayın 14’ünde çıktı bugün ayın 25’i, sayın İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görevinin başında mı? Devam ediyor. Bu ne zaman siyasi yasakla sonuçlanır? Yargıtay oynadıktan sonra oluşur. Şimdi sanki Yargıtay süreci yokmuş ya da bitmiş, İstinaf süreci yokmuş ya da bitmiş, olay kesinleşmiş Sayın İmamoğlu belediye başkanından alınmış hapse konulmuş gibi veyahut da yarın konacakmış gibi bir büyük algı operasyonuyla karşı karşıyayız.

MAĞDURA YATARAK, TÜRK HALKINI ALDATABİLECEĞİNİ DÜŞÜNDÜLER

Sayın İmamoğlu ve etrafında ona destek veren kimi siyasiler mağduru oynamayı ve mağdura yatmayı tercih ettiler. Ama bir şeyi unutuyorlar. Türk halkı mağduru sever. Mağdura dua eder. Destek olur. Ama mağdura yatanı sevmez. Bunlar resmen bu karar nedeniyle mağduru oynayarak, mağdura yatarak Türk halkını aldatabileceğini düşündüler. Buradan kendilerince çünkü çak derken yeni başladık derken kucaklaşırken baktığınız zaman bütün bunların hepsi bu mağduriyet istismarındaki samimiyetsizliklerini de paçalarından aşağı doğru adeta akıyor. Yani mağduriyeti istismar etmeyi dahi beceremediler. Ya istismara kalktılar çok net halk gördü. O yüzden karardan sonra vatandaşın fikrinin değişmesinin biraz bir müddet sonra değişmesine baktığınızda burada görülen şey halk sayın İmamoğlu ve etrafındakilerin mağdura oynadığını gördü. Mağdura yattığını gördü. Kendini aldatmak için bir sürü iş yaptığını gördü. Orada kırmızı kartını çıkardı. Ben mağduru severim, mağdura oynayanı sevmem.

 

HAK MÜCADELESİ İLE BİR ÖFKENİN BİRİKTİĞİ YER OLMAK ARASINDA ÇOK BÜYÜK BİR FARK VARDIR

Sayın İmamoğlu'yla Sayın Cumhurbaşkanımızı mukayese edenler şunu bir defa görmesi lazım. İmamoğlu'nun bugün Cumhurbaşkanı Hükümet Sisteminde ‘Hükümet beni engelliyor’ iddiasından başka söylediği bir şey yok. Bir başarı hikayesi yok. Tayyip Bey'in çöpleri, Haliç'i temizlemesi ve İstanbul'u suyla buluşturması gibi bir başarı hikayesi İstanbul'da yok. Oy veren herkes, hatta AK Parti'ye kızıp oy veren birçok dostum var, tanıdıklarımız var, hepsi pişman. Samimi olup da oraya oy verenler onlar da pişman. Sadece Cumhurbaşkanımızla Türkiye siyasetine oynamakla vakit geçiren bir siyaset anlayışı. İki bir hak mücadelesi yok demin. Hangi haklı davanın mücadelesini vermiş? Hangi mazlum ve mağdur grupların sesi olmuş? Dünyanın neresinde olan bir haksızlığın karşısında durmuş. Ama Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı birilerinin köpürttüğü öfkenin toplandığı odak noktası olmuştur. Hak mücadelesiyle bir öfkenin biriktiği yer olmak arasında çok büyük bir fark vardır.

 

İstinaftan çıksa bile istinaf nihai yer değil. Çünkü bu tür suçlarda temyiz yolu da açık dolayısıyla Yargıtay’ın da görmesi gerekir. İstinaf ve Yargıtay süreci ne kadar sürer buna dair bir takvim vermem mümkün değil. Yani o belli olmaz. Bir yıl da sürebilir, daha da az sürebilir daha fazla sürebilir. Çünkü Yargıtay'da istinafta pek çok dosya var. Yani bunun takvimi konusunda bir şey demem mümkün değil. Önemli olan süreçlerin sağlıklı ve usule uygun işlemesi işletilmesidir. Şu anda bu süreçler açık ne kadar sürecek bilemiyorum.(Haber Merkezi)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gozdetv.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.