Takozları Çekin Adıyaman Uçsun Artık!

Gündem (GÖZDE) - Gözde Tv | 04.08.2023 - 22:59, Güncelleme: 04.08.2023 - 22:59
 

Takozları Çekin Adıyaman Uçsun Artık!

Gözde TV Genel Yayın Yönetmeni Abdurrahman Akçal, Gözde TV Ana Haber bülteninde günün öne çıkan başlıklarını değerlendirdi.
Adıyaman’da uzun süredir çözüm bekleyen su sorunundan sanayi ve esnafın yaşadığı birçok sıkıntıya değinen Akçal, “Adıyaman yine üvey evlat yine üvey evlat. Memlekete bakışta bir negatif durum söz konusu. Geliyorlar gidiyorlar ama bize ne getirdiklerini biz anlamıyoruz” ifadelerini kullandı.   “ADIYAMAN YİNE ÜVEY EVLAT YİNE ÜVEY EVLAT” Adıyaman’da bir dizi sorun olduğunu bakanların yetkililerin delip gittiğinde Adıyaman’a ne kazandırdılar diye soruyoruz ama ne getirdiklerini anlamıyoruz diyen Gözde TV Genel Yayın Yönetmeni Abdurrahman Akçal, “Biz bir şeyler düzelsin istiyoruz. Sürekli soruyoruz bu kadar bakan şu bu geliyor. Biz bunlardan ne aldık. Bize ne getirdiler diye soruyoruz. Bir taraftan sanayicimiz, esnaf ve vatandaş isyan ediyor. Neden? Geçen de söyledik çalışan birkaç mülki amir ya da Milletvekilinin etrafında bulunan bürokratların müdürlerin yetersiz olduklarını görüyoruz. Adıyaman’da şu anda birisi frene basmış. Biz diyoruz ya pozitif ayrımcılık istiyoruz. Her şey hızlıca olsun tamam. Gaziantep’in sanayisi var hızlıca toparlandılar. Şanlıurfa ve Diyarbakır toparlandı. Hatay konumu gereği stratejik önemi var, devlet oraya akıttıkça akıtıyor.  Adıyaman yine üvey evlat yine üvey evlat. Memlekete bakışta bir negatif durum söz konusu. Geliyorlar gidiyorlar ama bize ne getirdiklerini biz anlamıyoruz. Elle tutulur bir şey göremiyoruz. Konteyner kentler yapıldı. Yurtlar boşaltıldı ama bu insanların suyu yok. En temel ihtiyaç su ama biz bu işi bir türlü çözemiyoruz.  Altyapı çalışmaları yapılıyor, yok sondaj yapılacak yapın. Nedir bu? Bu kadar problem olan ney? Adıyaman’ın bu anlamda eksiği olabilir. Personel, araç gereç, araç parkında eksiği olabilir. Çevremizde bir dünya işi gücü yerinde belediyeler var. Yapsınlar işte. Bunun bir bahanesi yok. Burada vatandaşlar 40’ın üzerinde sıcaklıklarda susuzluk çekiyorlar. Buna bir çözüm bulunması lazım. Bu sorunlar çözülmeden hani biz hep dedik ya konteyner kentler şehrin birçok noktasında yoğunlaştı, kalabalık nüfuslar barındırıyor. Belediye başkanımız burada da söyledi. Vartana’da 14 bin kişi yaşıyor neredeyse bir ilçe. Türkiye Petrollerinin orada 400 Yataklı Devlet Hastanesinin oradaki konteynerde bir sürü insan yaşıyor. Her yerde pek çok insan yaşıyor” şeklinde konuştu.   “BÖYLE GİDERSE ADIYAMAN DİYE BİR ŞEY KALMAYACAK” Toplu taşımada problem var dedik. Çözüm yolu olarak toplu taşıma ücretlerine zam yapmayı buldular. Yani minibüs şoförün birisiyle konuşuyorum diyorum ki yani bu zam çok abartılı diyorum. Yani 6.5 liradan 12 liraya nasıl çıkar yani diyorum. 12 TL olacağını söylüyor çünkü yani onların yalancısıyız. Kartsız binişler 12 kartlı 10 lira öğrenci 7 buçuk lira olacakmış. Minibüslerde belediyede 7 buçukla işte bilmem kaç yani çok önemli değil çözüm bu mu? Araçlar sık geçsin diye ek zam mı yapılması gerekiyor? Belirli bir oranda hani pozitif ayrımcılık bu adamların yakıtını karşılayın, bir destek verin onun yerine zam. Adıyaman'da gelenektir. Minibüse zam gelirse ekmeğe de zam gelir. Yani bu hep böyle olmuştur. Ne olacak o da 10 TL mı olacak 8 lira mı 7 lira mı olacak? Ekmeğimizin de tadı kaçacak. Şu an Adıyaman’da bir şeyler yanlış gidiyor. Çok yanlış gidiyor. Projeler durdu, enkaz kaldırmalar durmuştu. Şimdi tekrar başladığını görüyoruz ama yavaş gidiyor. Daha çok korkunç yani yüzde 20 civarında bir enkaz kaldırılmış. Adıyaman merkezden bahsediyorum. Biz bu hızla bir senede değil beş senede değil 10 senede ayağa kaldıramayız ki. Bu şehir ayakkabı, kentli bir proje vardı. Bin 500 kişi istihdam edilecekti. Adamların hak edişi bakanlık tarafından ödenmediği için durmuş. Hani iş, istihdam ayrımcılık nerede? Yine geldik aynı noktaya biz üvey evlat muamelesi görüyoruz. Yazıktır, günahtır. Garip işler oluyor Adıyaman hani hep böyle söyle sahipsiz memleket. Tabi biz buna katılmıyoruz. Adıyaman sahibi biziz Adıyamanlılarız. Doğrusu şu ki biz demek ki yine gelip giden Bakanlardan bir şey istemeyi becerememişiz. Milletvekillerimizi demek ki doğru çalıştıramıyoruz. Belediye Başkanımızı doğru çalıştıramıyoruz Valimizi doğru çalıştıramıyoruz. Bunun anlamı budur. Bizim bütün kurumlarımızla vatandaşların baskısıyla basının baskısıyla bu şehrin mülki amirlerini ve seçilmişlerini atanmışlarını çalıştırmak gibi zorunluluğumuz var. Kimseyi yatırmayacağız arkadaş. Böyle bir şey yok. Yani bu şehir durmayacak. Yani bu şehir böyle. Üzerine ölü toprağa serpiştirilmiş kalmamalı. Yazık biz her gün kaybediyoruz bu şehirde insanlar göçüp gidiyorlar. Adıyaman diye bir şey kalmayacak. Böyle giderse şimdi komik, komik şeyler duyuyoruz. İşte bugün bir ihbar geldi. Adama tapu vermişler. 3 santimetrekare yer için harcadığınız kâğıda yazık. Bunları birleştirecek bir pratik zekâ bile yok. Demek ki bu şehirdeki bazı çalışanlarda garip işlerle karşılaşıyoruz. Komik aslında trajik, komik bir durum. Üç santimetrekare alan için adama tapu vermişler ya yaptığın işleme yazık. Deli saçması işler iş olsun diye çalışan tipler var iş olsun diye iş yapan insanlar var. Yani hep söylüyoruz işte bir şey. Bazen bazı haberleri kasıtlı yapıyoruz. Niye işte diyoruz ki attığımız taş kurbağa ürkütsün yok. Yani kurbağalar çok alışmış, taşları artık öyle bir hal olmuş nasıl taş atarsa atsın. Kurbağa diyor ki: bu ne ya boşver sevgili Gözlü TV izleyicileri memleketimizin yeniden ayağa kalkması için imarı için ihyası için çok böyle enerjik bir şekilde hevesle çalışan bazı insanlar var. Koşturuyorlar ama bu insanların enerjisine ortak olamayan, onların enerjisini düşürmeye çalışan, onların hızına ve çabasına ayak uyduramayan bir sürede işe yaramaz tip var bu işe yaramaz tiplerden inşallah kısa sürede kurtuluruz. İsim bile vermek mümkün ama vermeyelim. Fakat bazı kurumlar var bu şehirde. Özellikle şu deprem sonrası dönemde çok ciddi anlamda odak noktasında olan bazı kurumlar var. Bu kurumlardaki bazı şefler müdürler yani mümkünse gönderilsin gitsin. Yani bir dakika bile bu şehirde tutulmasın” dedi. “ADIYAMAN’IN TEKNOLOJİ VE SANAYİ YATIRIMLARIYLA DA GELİŞMESİ LAZIM” Bazen sert düşüşler gerekir dibe vurduk artık çıkalım bu durumdan diye seslenen Akçal, “Biz şimdi Vali beye geçmiş günlerde mikrofon uzatmıştık, kendisi de Adıyaman'da tekstilin önemli bir iştigal alanı oluşturduğunu tekstilden çok insanın ekmek yediğini, burada tekstil fabrikaların olduğunu ve bunun da daha da çok güçlendirilmesi gerektiğini söylemişti. Geçen günlerde MÜSİAD'ın basın toplantısına katıldık. MÜSİAD Başkanı ise tam tersi bir şey söyledi. Adıyaman'ı bu tekstil hamallığından kurtarmalıyız. Daha katma değeri yüksek ürünlerin üretiminin yapıldığı fabrikalara, teknolojik yatırımlara ihtiyacımız var demişti. Katılıyoruz çok yerinde tekstil elbette olmak zorunda yürümek zorunda çünkü kalifiye olmayan personeli çalıştırmalısınız. Sanayimizin teknoloji ve sanayi yatırımları anlamında da gelişmesi lazım. Bu adımların da atılması gerekiyor. Tamam hepsi çok güzel ama biz konuşuyoruz işte. Seçim bitti iki ay oldu. Seçim iki ay geçti. Seçimden önce de yapılan çalışmalar vardı. Şimdi daha çok insanın daha çok hızlı çalışıyor olması. Hızlı kararlar alıp geçmesi gerekirken biz hala Organize Sanayi bölgesi 2. Organize Sanayi Bölgesinin yerini bitiremedik bitiremediğimiz için gelen yatırımcılar var. Burada iş yapmak istiyorlar. Bu adamlara diyoruz ki yer yok. Depremden önce de aynısını söylüyorduk diyorduk ki yer yok, gelen gidiyordu. Biz hep diyorduk ki Adıyaman’ın istihdama ihtiyacı var, yatırıma ihtiyacı var. İnsanları çağırıyorlardı gidiyorlardı kapılarında yatıyorlardı zorluyor, zorluyor, amana, getiriyorlardı sonra geliyorlardı. Burada bir tane işte bir iki tane namlı koltuğunu senelerdir zamkla yapışmış gibi oturan tip. Hiçbir şey yapmayıp yer yok adamları gerisin geri gönderiyordu. Geldiğimiz noktada değişen Allah aşkına yani bu kadar adam bu kadar insan şu anda ne yapıyor? Bu yatırımcılar gelsin diyoruz, herkes bunu konuş, programlarımıza katılıyorlar, röportajlar yapıyoruz, açıklamalar yapılıyor. Adıyaman’da şu kadar istihdam olacak, şu kadar yatırım olacak, şu olacak, bu olacak da nereye olacak? Yer yok, yer işini halledin kardeşim yani neyi bekliyorsunuz siz ya altı üstü şurada iki tane imza attıracaksınız bu iş yürüyecek gidecek bin 500 kişi çalışacak ya ayakkabı kent durmuş. Neymiş bakanlık hak edişi ödemiyor ödettirin kardeşim bu sizin işiniz değil mi? Bu işlerde zorlayacaksınız bakanlara kapılarını aşındıracaksınız. Hayırlı olsun ziyaretleri bitmiyor bir türlü. Şu hayırlı olsun ziyaretleri bitsin artık memleketimizle ilgilenseniz. 5 tane milletvekilimiz var. Beşine de buradan sesleniyoruz. Lütfen Adıyaman'ın sizin çabanıza gayretinize koşuşturmanıza ihtiyacı var. Lütfen artık bizimle ilgili birazcık çalışın. Herkes bize açtı gitti. Yani çevre şehirler zaten fersah fersah üzerimizde bir kalkınmışlıkla, gelir düzeyi ile yaşam kalitesiyle hep bizden öndeydi. Deprem bizi yerle bir etti. Yıkıldık ayağa kalkıp daha hızlı bir şekilde ilerleriz. Hani bir düşüş sert düşüşün çıkışı iyidir derler ya, böyle bir dibe vurmak gerekir vurduk işte. Artık çıkalım da yani bu kimse bizim yukarı çıkışımıza engel olan kişiler bunların aradan çıkması lazım. Çıkartın bunları ve bizi lütfen hatırlayın. Unutuyorsunuz bizi demek pek çok kişi Adıyamanları yeniden unuttu. Su arkadaşlar su cayır cayır yanıyor. Bu memleket ve bu memlekette insanlar içmeyi bırakın affedersiniz, lavaboda kullanacak su bulamıyor. Durum bu kadar vahim. Yani bu vahameti hangi kelimelerle hangi cümlelerle size ifade etmemiz lazım. Acil eylem planı yapın ve şu insanları suyla buluşturun. Yazıktır günahtır ya, her gün bize yüzlerce telefon geliyor, hangi birine gideceğimizi bilmiyoruz. Çünkü hepsi ortak problem. Ama kimse bu konuda bir adım atmıyor” şeklinde konuştu. “TAKOZ OLANLARI ARADAN ÇEKİN” Günün değerlendirmesin de son olarak Akçal, “MÜSİAD'ın tekstil hamallığından kurtulalım daha katma değeri yüksek yatırımlara kapı açalım çağrısını çok olumlu buluyoruz. Önemli buluyoruz inşallah. Şu 2. OSB bir an önce faaliyete geçer de adam akıllı yatırımcıları da buraya çekeriz. İşte savunma sanayi yatırımı var. Onun gerçekleşmesini bekliyoruz. Çelikhan’da çok güzel su kaynaklarımız var. Çelikhanlılar susuzluk çekiyor. Böyle saçma sapan bir şey olabilir mi? Yani memleketin her tarafında acayiplikler var. Birileri şu işi düzeltsin arkadaş yani bu nasıl bir iştir bilmiyorum ama artık söylüyoruz. Daha net söylüyoruz, daha büyük kelimelerle söylüyoruz, daha yüksek tondan söylüyoruz. Adıyaman'da yaşayan insanlar kalmak için her gün yeni bahaneler uyduruyor kendine. Ama birileri de sırf bu insanlar kaçsın gitsin diye uğraşıyormuş gibi bir hal var. Bunu yapmayın lütfen. Şu memleketin geleceğini karartmayın biz kültürümüze, şehrimize kendimize birbirimize sahip çıkmak istiyoruz. Takoz olanları da lütfen çekin aradan. Kocaman akıncı belgeselinde Haluk Bayraktar gösteriyor. Çok hoşuma gitmişti o kocaman uçak. Milyon dolarlık yatırım bir sürü insan ve orada o uçağın yürümesine engel olan küçücük bir takoz var. Tekerin altına koyduğu zaman o uçak artık fonksiyonsuz kalıyor. O yatırımın hiçbir kıymeti yok. O takoz o uçağı hiç ediyor. Takozu çekince de yürüyor. Bugün Adıyaman'ın önünde böyle takozlar var. Bu takozları çekin çekin Adıyaman’da bir uçsun artık” ifadelerini kullandı.  
Gözde TV Genel Yayın Yönetmeni Abdurrahman Akçal, Gözde TV Ana Haber bülteninde günün öne çıkan başlıklarını değerlendirdi.

Adıyaman’da uzun süredir çözüm bekleyen su sorunundan sanayi ve esnafın yaşadığı birçok sıkıntıya değinen Akçal, “Adıyaman yine üvey evlat yine üvey evlat. Memlekete bakışta bir negatif durum söz konusu. Geliyorlar gidiyorlar ama bize ne getirdiklerini biz anlamıyoruz” ifadelerini kullandı.

 

“ADIYAMAN YİNE ÜVEY EVLAT YİNE ÜVEY EVLAT”

Adıyaman’da bir dizi sorun olduğunu bakanların yetkililerin delip gittiğinde Adıyaman’a ne kazandırdılar diye soruyoruz ama ne getirdiklerini anlamıyoruz diyen Gözde TV Genel Yayın Yönetmeni Abdurrahman Akçal, “Biz bir şeyler düzelsin istiyoruz. Sürekli soruyoruz bu kadar bakan şu bu geliyor. Biz bunlardan ne aldık. Bize ne getirdiler diye soruyoruz. Bir taraftan sanayicimiz, esnaf ve vatandaş isyan ediyor. Neden? Geçen de söyledik çalışan birkaç mülki amir ya da Milletvekilinin etrafında bulunan bürokratların müdürlerin yetersiz olduklarını görüyoruz. Adıyaman’da şu anda birisi frene basmış. Biz diyoruz ya pozitif ayrımcılık istiyoruz. Her şey hızlıca olsun tamam. Gaziantep’in sanayisi var hızlıca toparlandılar. Şanlıurfa ve Diyarbakır toparlandı. Hatay konumu gereği stratejik önemi var, devlet oraya akıttıkça akıtıyor.  Adıyaman yine üvey evlat yine üvey evlat. Memlekete bakışta bir negatif durum söz konusu. Geliyorlar gidiyorlar ama bize ne getirdiklerini biz anlamıyoruz. Elle tutulur bir şey göremiyoruz. Konteyner kentler yapıldı. Yurtlar boşaltıldı ama bu insanların suyu yok. En temel ihtiyaç su ama biz bu işi bir türlü çözemiyoruz.  Altyapı çalışmaları yapılıyor, yok sondaj yapılacak yapın. Nedir bu? Bu kadar problem olan ney? Adıyaman’ın bu anlamda eksiği olabilir. Personel, araç gereç, araç parkında eksiği olabilir. Çevremizde bir dünya işi gücü yerinde belediyeler var. Yapsınlar işte. Bunun bir bahanesi yok. Burada vatandaşlar 40’ın üzerinde sıcaklıklarda susuzluk çekiyorlar. Buna bir çözüm bulunması lazım. Bu sorunlar çözülmeden hani biz hep dedik ya konteyner kentler şehrin birçok noktasında yoğunlaştı, kalabalık nüfuslar barındırıyor. Belediye başkanımız burada da söyledi. Vartana’da 14 bin kişi yaşıyor neredeyse bir ilçe. Türkiye Petrollerinin orada 400 Yataklı Devlet Hastanesinin oradaki konteynerde bir sürü insan yaşıyor. Her yerde pek çok insan yaşıyor” şeklinde konuştu.

 

“BÖYLE GİDERSE ADIYAMAN DİYE BİR ŞEY KALMAYACAK”

Toplu taşımada problem var dedik. Çözüm yolu olarak toplu taşıma ücretlerine zam yapmayı buldular. Yani minibüs şoförün birisiyle konuşuyorum diyorum ki yani bu zam çok abartılı diyorum. Yani 6.5 liradan 12 liraya nasıl çıkar yani diyorum. 12 TL olacağını söylüyor çünkü yani onların yalancısıyız. Kartsız binişler 12 kartlı 10 lira öğrenci 7 buçuk lira olacakmış. Minibüslerde belediyede 7 buçukla işte bilmem kaç yani çok önemli değil çözüm bu mu? Araçlar sık geçsin diye ek zam mı yapılması gerekiyor? Belirli bir oranda hani pozitif ayrımcılık bu adamların yakıtını karşılayın, bir destek verin onun yerine zam. Adıyaman'da gelenektir. Minibüse zam gelirse ekmeğe de zam gelir. Yani bu hep böyle olmuştur. Ne olacak o da 10 TL mı olacak 8 lira mı 7 lira mı olacak? Ekmeğimizin de tadı kaçacak. Şu an Adıyaman’da bir şeyler yanlış gidiyor. Çok yanlış gidiyor. Projeler durdu, enkaz kaldırmalar durmuştu. Şimdi tekrar başladığını görüyoruz ama yavaş gidiyor. Daha çok korkunç yani yüzde 20 civarında bir enkaz kaldırılmış. Adıyaman merkezden bahsediyorum. Biz bu hızla bir senede değil beş senede değil 10 senede ayağa kaldıramayız ki. Bu şehir ayakkabı, kentli bir proje vardı. Bin 500 kişi istihdam edilecekti. Adamların hak edişi bakanlık tarafından ödenmediği için durmuş. Hani iş, istihdam ayrımcılık nerede? Yine geldik aynı noktaya biz üvey evlat muamelesi görüyoruz. Yazıktır, günahtır. Garip işler oluyor Adıyaman hani hep böyle söyle sahipsiz memleket. Tabi biz buna katılmıyoruz. Adıyaman sahibi biziz Adıyamanlılarız. Doğrusu şu ki biz demek ki yine gelip giden Bakanlardan bir şey istemeyi becerememişiz. Milletvekillerimizi demek ki doğru çalıştıramıyoruz. Belediye Başkanımızı doğru çalıştıramıyoruz Valimizi doğru çalıştıramıyoruz. Bunun anlamı budur. Bizim bütün kurumlarımızla vatandaşların baskısıyla basının baskısıyla bu şehrin mülki amirlerini ve seçilmişlerini atanmışlarını çalıştırmak gibi zorunluluğumuz var. Kimseyi yatırmayacağız arkadaş. Böyle bir şey yok. Yani bu şehir durmayacak. Yani bu şehir böyle. Üzerine ölü toprağa serpiştirilmiş kalmamalı. Yazık biz her gün kaybediyoruz bu şehirde insanlar göçüp gidiyorlar. Adıyaman diye bir şey kalmayacak. Böyle giderse şimdi komik, komik şeyler duyuyoruz. İşte bugün bir ihbar geldi. Adama tapu vermişler. 3 santimetrekare yer için harcadığınız kâğıda yazık. Bunları birleştirecek bir pratik zekâ bile yok. Demek ki bu şehirdeki bazı çalışanlarda garip işlerle karşılaşıyoruz. Komik aslında trajik, komik bir durum. Üç santimetrekare alan için adama tapu vermişler ya yaptığın işleme yazık. Deli saçması işler iş olsun diye çalışan tipler var iş olsun diye iş yapan insanlar var. Yani hep söylüyoruz işte bir şey. Bazen bazı haberleri kasıtlı yapıyoruz. Niye işte diyoruz ki attığımız taş kurbağa ürkütsün yok. Yani kurbağalar çok alışmış, taşları artık öyle bir hal olmuş nasıl taş atarsa atsın. Kurbağa diyor ki: bu ne ya boşver sevgili Gözlü TV izleyicileri memleketimizin yeniden ayağa kalkması için imarı için ihyası için çok böyle enerjik bir şekilde hevesle çalışan bazı insanlar var. Koşturuyorlar ama bu insanların enerjisine ortak olamayan, onların enerjisini düşürmeye çalışan, onların hızına ve çabasına ayak uyduramayan bir sürede işe yaramaz tip var bu işe yaramaz tiplerden inşallah kısa sürede kurtuluruz. İsim bile vermek mümkün ama vermeyelim. Fakat bazı kurumlar var bu şehirde. Özellikle şu deprem sonrası dönemde çok ciddi anlamda odak noktasında olan bazı kurumlar var. Bu kurumlardaki bazı şefler müdürler yani mümkünse gönderilsin gitsin. Yani bir dakika bile bu şehirde tutulmasın” dedi.

“ADIYAMAN’IN TEKNOLOJİ VE SANAYİ YATIRIMLARIYLA DA GELİŞMESİ LAZIM”

Bazen sert düşüşler gerekir dibe vurduk artık çıkalım bu durumdan diye seslenen Akçal, “Biz şimdi Vali beye geçmiş günlerde mikrofon uzatmıştık, kendisi de Adıyaman'da tekstilin önemli bir iştigal alanı oluşturduğunu tekstilden çok insanın ekmek yediğini, burada tekstil fabrikaların olduğunu ve bunun da daha da çok güçlendirilmesi gerektiğini söylemişti. Geçen günlerde MÜSİAD'ın basın toplantısına katıldık. MÜSİAD Başkanı ise tam tersi bir şey söyledi. Adıyaman'ı bu tekstil hamallığından kurtarmalıyız. Daha katma değeri yüksek ürünlerin üretiminin yapıldığı fabrikalara, teknolojik yatırımlara ihtiyacımız var demişti. Katılıyoruz çok yerinde tekstil elbette olmak zorunda yürümek zorunda çünkü kalifiye olmayan personeli çalıştırmalısınız. Sanayimizin teknoloji ve sanayi yatırımları anlamında da gelişmesi lazım. Bu adımların da atılması gerekiyor. Tamam hepsi çok güzel ama biz konuşuyoruz işte. Seçim bitti iki ay oldu. Seçim iki ay geçti. Seçimden önce de yapılan çalışmalar vardı. Şimdi daha çok insanın daha çok hızlı çalışıyor olması. Hızlı kararlar alıp geçmesi gerekirken biz hala Organize Sanayi bölgesi 2. Organize Sanayi Bölgesinin yerini bitiremedik bitiremediğimiz için gelen yatırımcılar var. Burada iş yapmak istiyorlar. Bu adamlara diyoruz ki yer yok. Depremden önce de aynısını söylüyorduk diyorduk ki yer yok, gelen gidiyordu. Biz hep diyorduk ki Adıyaman’ın istihdama ihtiyacı var, yatırıma ihtiyacı var. İnsanları çağırıyorlardı gidiyorlardı kapılarında yatıyorlardı zorluyor, zorluyor, amana, getiriyorlardı sonra geliyorlardı. Burada bir tane işte bir iki tane namlı koltuğunu senelerdir zamkla yapışmış gibi oturan tip. Hiçbir şey yapmayıp yer yok adamları gerisin geri gönderiyordu. Geldiğimiz noktada değişen Allah aşkına yani bu kadar adam bu kadar insan şu anda ne yapıyor? Bu yatırımcılar gelsin diyoruz, herkes bunu konuş, programlarımıza katılıyorlar, röportajlar yapıyoruz, açıklamalar yapılıyor. Adıyaman’da şu kadar istihdam olacak, şu kadar yatırım olacak, şu olacak, bu olacak da nereye olacak? Yer yok, yer işini halledin kardeşim yani neyi bekliyorsunuz siz ya altı üstü şurada iki tane imza attıracaksınız bu iş yürüyecek gidecek bin 500 kişi çalışacak ya ayakkabı kent durmuş. Neymiş bakanlık hak edişi ödemiyor ödettirin kardeşim bu sizin işiniz değil mi? Bu işlerde zorlayacaksınız bakanlara kapılarını aşındıracaksınız. Hayırlı olsun ziyaretleri bitmiyor bir türlü. Şu hayırlı olsun ziyaretleri bitsin artık memleketimizle ilgilenseniz. 5 tane milletvekilimiz var. Beşine de buradan sesleniyoruz. Lütfen Adıyaman'ın sizin çabanıza gayretinize koşuşturmanıza ihtiyacı var. Lütfen artık bizimle ilgili birazcık çalışın. Herkes bize açtı gitti. Yani çevre şehirler zaten fersah fersah üzerimizde bir kalkınmışlıkla, gelir düzeyi ile yaşam kalitesiyle hep bizden öndeydi. Deprem bizi yerle bir etti. Yıkıldık ayağa kalkıp daha hızlı bir şekilde ilerleriz. Hani bir düşüş sert düşüşün çıkışı iyidir derler ya, böyle bir dibe vurmak gerekir vurduk işte. Artık çıkalım da yani bu kimse bizim yukarı çıkışımıza engel olan kişiler bunların aradan çıkması lazım. Çıkartın bunları ve bizi lütfen hatırlayın. Unutuyorsunuz bizi demek pek çok kişi Adıyamanları yeniden unuttu. Su arkadaşlar su cayır cayır yanıyor. Bu memleket ve bu memlekette insanlar içmeyi bırakın affedersiniz, lavaboda kullanacak su bulamıyor. Durum bu kadar vahim. Yani bu vahameti hangi kelimelerle hangi cümlelerle size ifade etmemiz lazım. Acil eylem planı yapın ve şu insanları suyla buluşturun. Yazıktır günahtır ya, her gün bize yüzlerce telefon geliyor, hangi birine gideceğimizi bilmiyoruz. Çünkü hepsi ortak problem. Ama kimse bu konuda bir adım atmıyor” şeklinde konuştu.

“TAKOZ OLANLARI ARADAN ÇEKİN”

Günün değerlendirmesin de son olarak Akçal, “MÜSİAD'ın tekstil hamallığından kurtulalım daha katma değeri yüksek yatırımlara kapı açalım çağrısını çok olumlu buluyoruz. Önemli buluyoruz inşallah. Şu 2. OSB bir an önce faaliyete geçer de adam akıllı yatırımcıları da buraya çekeriz. İşte savunma sanayi yatırımı var. Onun gerçekleşmesini bekliyoruz. Çelikhan’da çok güzel su kaynaklarımız var. Çelikhanlılar susuzluk çekiyor. Böyle saçma sapan bir şey olabilir mi? Yani memleketin her tarafında acayiplikler var. Birileri şu işi düzeltsin arkadaş yani bu nasıl bir iştir bilmiyorum ama artık söylüyoruz. Daha net söylüyoruz, daha büyük kelimelerle söylüyoruz, daha yüksek tondan söylüyoruz. Adıyaman'da yaşayan insanlar kalmak için her gün yeni bahaneler uyduruyor kendine. Ama birileri de sırf bu insanlar kaçsın gitsin diye uğraşıyormuş gibi bir hal var. Bunu yapmayın lütfen. Şu memleketin geleceğini karartmayın biz kültürümüze, şehrimize kendimize birbirimize sahip çıkmak istiyoruz. Takoz olanları da lütfen çekin aradan. Kocaman akıncı belgeselinde Haluk Bayraktar gösteriyor. Çok hoşuma gitmişti o kocaman uçak. Milyon dolarlık yatırım bir sürü insan ve orada o uçağın yürümesine engel olan küçücük bir takoz var. Tekerin altına koyduğu zaman o uçak artık fonksiyonsuz kalıyor. O yatırımın hiçbir kıymeti yok. O takoz o uçağı hiç ediyor. Takozu çekince de yürüyor. Bugün Adıyaman'ın önünde böyle takozlar var. Bu takozları çekin çekin Adıyaman’da bir uçsun artık” ifadelerini kullandı.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gozdetv.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.