Gül TEKBAŞ
Köşe Yazarı
Gül TEKBAŞ
 

“6 Şubat 2023”

Doğru görüyorsunuz…. Başlığım “6 Şubat 2023” oysa biz 2024 yılındayız. Ama sadece 11 ilimiz dışında… Bugünlerde birkaç gün sadece sosyal medya da bir yıl önceyi hatırlayacağız ve sonra nice şehit haberleri gibi unutulup gidecek! Edindiğimiz en iyi tecrübelerden biri, geçen senede olduğu gibi değil mi? Yaşadığımız şu kısa hayatımızda tecrübe etmek istediğimiz güzel hikayeler olsun isterken, unutulmuş hikayeler biriktirmek çok üzücü oluyor. Edip Akbayram’ın “Çocuklar” şarkısında, “Çiçekle tomurcuk, tarlada başak, hepimizden daha yakın yaşamaya” dediği gibi… Sadece “6 Şubat” o anı yaşayan, o 11 ilde hikayesini yarım bırakan, o beton yığınlarından halen haber bekleyenlerin unutulmazı oldu. Ama unutmayanlarımızda var tabiki…İstisnalar kaideyi bozmaz demişler. Bu yaşadığımız olay bende en çok yaşamımızın ne kadar kısa ve habersiz son olacağını hatırlatmıştı. Yıllarca yaptığım yaşam süresi hesaplama mı bir kez daha hatırlatıp, ona göre yaşamam gerektiğini acı bir hisle öğretti. Mutlu olacağımız yaşam süremiz çok az bu yüzden her saniyemizi dolu dolu yaşamamız gerekiyor. Hani “Tarih Tekerrürden İbarettir” ya… Umarım bir daha yaşamayız. Ben bir konuya değinmek istiyorum. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşıyız… Kırmızı renk üstünde Ay ve Yıldız olan bayrağı temsil ediyoruz. Biz şehitlerimizin kanını temsil eden “Kırmızı Ay Yıldızlı” bayrağı özgürce göklerde dalgalandırıyorsak, atalarımızın verdiği mücadeleler ve sayısız şehitlerimiz sayesinde. Onlar bize bir “VATAN” bıraktı ama biz kendi vatanımızda birbirimize güvenemez olduk! Yaptığımız binalar sağlam olmazsa, önlemler alınmazsa…Biz birbirimizi bu hale getirirsek, başkası zaten bize ne yapmaz ki… Bizim birbirimize güvenmemiz lazım. Bu vatanımızda çok fazla depreme şahit olduk. Yakın zamanlara bakarsak…17 Ağustos 1999 Gölcük, 12 Kasım 1999 Düzce, 1 Mayıs 2003 Bingöl, 23 Ekim- 9 Kasım Van, 24 Ocak 2020 Sivrice, 30 Ekim 2020 Seferihisar ve 6 Şubat Kahramanmaraş depremi. Ben yazarken utandım…Unuttuk çoğunu ve hiçbirinden de ders almamışız… Ben 6 Şubat’ta çalıştığım kanalda, depremi öğrendiğimiz an titreyen ellerle haber yazarken, canlı yayında bu haberleri okurken canından can giden meslektaşlarımı görürken, izleyiciyle paylaşamadığımız ama elimize ulaşan görüntüleri izlerken yaşadıklarımızı ve en çok da yazarken etkilendiğim halen kulaklarımla olan o deprem sesinin olduğu haberi unutamam unutmam. Sağlıcakla kalın ama UNUTMAYIN!
Ekleme Tarihi: 07 Şubat 2024 - Çarşamba

“6 Şubat 2023”

Doğru görüyorsunuz…. Başlığım “6 Şubat 2023” oysa biz 2024 yılındayız. Ama sadece 11 ilimiz dışında… Bugünlerde birkaç gün sadece sosyal medya da bir yıl önceyi hatırlayacağız ve sonra nice şehit haberleri gibi unutulup gidecek! Edindiğimiz en iyi tecrübelerden biri, geçen senede olduğu gibi değil mi? Yaşadığımız şu kısa hayatımızda tecrübe etmek istediğimiz güzel hikayeler olsun isterken, unutulmuş hikayeler biriktirmek çok üzücü oluyor. Edip Akbayram’ın “Çocuklar” şarkısında, “Çiçekle tomurcuk, tarlada başak, hepimizden daha yakın yaşamaya” dediği gibi…

Sadece “6 Şubat” o anı yaşayan, o 11 ilde hikayesini yarım bırakan, o beton yığınlarından halen haber bekleyenlerin unutulmazı oldu. Ama unutmayanlarımızda var tabiki…İstisnalar kaideyi bozmaz demişler. Bu yaşadığımız olay bende en çok yaşamımızın ne kadar kısa ve habersiz son olacağını hatırlatmıştı. Yıllarca yaptığım yaşam süresi hesaplama mı bir kez daha hatırlatıp, ona göre yaşamam gerektiğini acı bir hisle öğretti. Mutlu olacağımız yaşam süremiz çok az bu yüzden her saniyemizi dolu dolu yaşamamız gerekiyor. Hani “Tarih Tekerrürden İbarettir” ya… Umarım bir daha yaşamayız.

Ben bir konuya değinmek istiyorum.

Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşıyız… Kırmızı renk üstünde Ay ve Yıldız olan bayrağı temsil ediyoruz. Biz şehitlerimizin kanını temsil eden “Kırmızı Ay Yıldızlı” bayrağı özgürce göklerde dalgalandırıyorsak, atalarımızın verdiği mücadeleler ve sayısız şehitlerimiz sayesinde. Onlar bize bir “VATAN” bıraktı ama biz kendi vatanımızda birbirimize güvenemez olduk! Yaptığımız binalar sağlam olmazsa, önlemler alınmazsa…Biz birbirimizi bu hale getirirsek, başkası zaten bize ne yapmaz ki… Bizim birbirimize güvenmemiz lazım. Bu vatanımızda çok fazla depreme şahit olduk. Yakın zamanlara bakarsak…17 Ağustos 1999 Gölcük, 12 Kasım 1999 Düzce, 1 Mayıs 2003 Bingöl, 23 Ekim- 9 Kasım Van, 24 Ocak 2020 Sivrice, 30 Ekim 2020 Seferihisar ve 6 Şubat Kahramanmaraş depremi. Ben yazarken utandım…Unuttuk çoğunu ve hiçbirinden de ders almamışız…

Ben 6 Şubat’ta çalıştığım kanalda, depremi öğrendiğimiz an titreyen ellerle haber yazarken, canlı yayında bu haberleri okurken canından can giden meslektaşlarımı görürken, izleyiciyle paylaşamadığımız ama elimize ulaşan görüntüleri izlerken yaşadıklarımızı ve en çok da yazarken etkilendiğim halen kulaklarımla olan o deprem sesinin olduğu haberi unutamam unutmam.

Sağlıcakla kalın ama UNUTMAYIN!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gozdetv.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.