Aydın: Güçlü Hava Savunması Artık Tercih Değil, Zorunluluk

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın, yerli ve milli savunma sanayinin Türkiye'nin sadece güvenliği için değil, tam bağımsızlığı için de hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Aydın, İsrail’in artan hava saldırılarının bölge güvenliğini tehdit ettiğine dikkat çekerek, “Kendi gökyüzünü koruyamayan, geleceğini de koruyamaz” dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın, Türkiye'nin savunma sanayii alanında attığı yerli ve milli adımların sadece askeri değil, siyasi bağımsızlık açısından da hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Son dönemde İsrail’in bölge ülkelerine yönelik artan hava saldırılarının Ortadoğu’daki güvenlik dengelerini derinden sarstığını belirten Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın, modern savaşların doğasına dikkat çekerek güçlü bir hava savunma sisteminin artık bir seçenek değil, zorunluluk haline geldiğini ifade etti. “Gökyüzünü koruyamayan, topraklarını da koruyamaz” diyen Aydın, Suriye’den Lübnan’a, İran’dan Katar’a kadar geniş bir coğrafyada yaşanan gelişmelerin bu gerçeği bir kez daha gözler önüne serdiğini söyledi. Modern Savaşlarda Hava Üstünlüğü Belirleyici Rol Oynuyor Aydın, günümüz savaşlarının sadece kara kuvvetleriyle değil, havada sağlanan üstünlükle şekillendiğini belirterek, balistik füze tehditleri, insansız hava araçları (İHA) ve hassas güdümlü mühimmatların etkisinin arttığını kaydetti. Türkiye’nin bu yeni güvenlik mimarisi içerisinde yerini güçlendirmesi gerektiğine dikkat çeken Aydın, “Kritik bir coğrafyada yer alıyoruz. Ortadoğu’nun yanı sıra Balkanlar, Kafkasya ve Doğu Akdeniz’in kesişim noktasındayız. Bu da güçlü ve yerli bir hava savunma sistemine sahip olmayı bir zorunluluk haline getiriyor” dedi. Yerli Sistemler: Hem Caydırıcı Güç Hem de Bağımsızlık Unsuru Aydın, Türkiye'nin geliştirdiği yerli ve milli savunma teknolojilerine de değinerek, HİSAR hava savunma sistemleri, uzun menzilli SİPER projesi ile Bayraktar TB2 ve Akıncı gibi insansız hava araçlarının sadece caydırıcı bir güç olmakla kalmadığını, aynı zamanda Türkiye'nin bağımsızlığının da teminatı olduğunu vurguladı. “Savunma sanayisinde dışa bağımlılık, sadece askeri değil siyasi bağımlılığı da beraberinde getirir” diyen Aydın, geçmişte uygulanan ambargoları ve yarım bırakılan teslimatları hatırlatarak, bu alanda atılan yerli ve milli adımların hayati önem taşıdığını söyledi. “Türkiye Masada da Sahada da Güçlü” Kendi mühimmatını, füzesini, radar sistemini üreten bir Türkiye’nin hem sahada hem de diplomasi masasında daha güçlü bir konumda yer aldığını ifade eden Aydın, bölge ülkelerinin İsrail’in saldırılarına karşı çaresiz kalmasının temelinde savunma sanayilerindeki dışa bağımlılığın yattığını belirtti. Aydın, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bizler bu bilinçle yerli ve milli savunma sanayisine yatırım yaptıkça, sadece güvenliğimizi değil, bağımsızlığımızı da garanti altına alacağız. Çünkü kendi gökyüzünü koruyamayan, geleceğini de koruyamaz.”