su kaçağı tespiti fiyatları dini chat ankara güneş enerjisi juul iqos iluma

Türkiye, Ödeme Sistemlerinde Dijital Dönüşümü Konuştukça Güçleniyor

Dünya (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 27.06.2025 - 12:19, Güncelleme: 27.06.2025 - 12:19
 

Türkiye, Ödeme Sistemlerinde Dijital Dönüşümü Konuştukça Güçleniyor

Türkiye Bankalar Birliği tarafından, bölgesel iş birliğinin güçlendirilmesi ve sektörel kapasitenin geliştirilmesi amacıyla, İstanbul Finans Merkezi Ziraat Bankası Genel Müdürlük Oditoryumu’nda "Ödeme Sistemleri Zirvesi" düzenlendi. Programda konuşan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, "Merkez bankası olarak kendi içimizde büyük bir kesinti ile karşılaştığımızda ise çoğu durumda bir saat içinde operasyonları yeniden başlatma kapasitesine sahibiz" dedi.
Türkiye Bankalar Birliği tarafından İstanbul Finans Merkezi Ziraat Bankası Genel Müdürlük Oditoryumu’nda düzenlenen program kapsamında, Türkiye'nin ödeme sistemleri alanındaki gelişimi, uluslararası eğilimler, güvenlik uygulamaları, dijital para çalışmaları ve bölgesel iş birlikleri gibi başlıklar ele alınırken, yurt içinden ve yurt dışından katılım sağlayan uzman isimler tarafından da çeşitli oturumlarda görüşler paylaşıldı. Zirvenin açılış konuşmaları ise Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan tarafından yapıldı. Alpaslan Çakar: "Türkiye Ödeme Sistemlerinde İleriye Gitmeye Devam Ediyor" Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar, zirvedeki konuşmasında Türkiye'nin ödeme sistemleri alanındaki önemli gelişmelere dikkat çekti. Özellikle internet bankacılığı, mobil ödemeler, temassız teknolojiler ve kripto varlıklar gibi yenilikçi çözümlerin ödeme alışkanlıklarını yeniden şekillendirdiğini belirtti. Çakar, FinTech şirketlerinin de büyük bir rol oynadığını ifade ederek, "FinTech’ler, geleneksel finans kuruluşları ile birlikte kullanıcı odaklı, hızlı ve maliyet açısından daha avantajlı çözümler sunuyor" dedi. Çakar, Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu, gelişmiş teknoloji altyapısı, inovasyona açık yaklaşımıyla ödeme sistemleri alanında büyük bir potansiyele sahip olduğunun altını çizdi. Ayrıca, Türkiye'deki e-ticaretin alışveriş harcamalarındaki payının 2025 itibariyle %30’un üzerine çıkmasının beklendiğini belirtti "Ödeme sistemleri, finansal istikrarın temel direkleridir" Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, "Ödeme sistemleri yalnızca teknik bir altyapıdan ibaret değildir. Onlar, finansal istikrarın temel direkleridir. Büyük tutarlı işlemleri kolaylaştırmak ya da küçük işletmelerin ödeme almasını sağlamak gibi görevlerde, güvenilirlik hayati önem taşır. Birkaç dakikalık bir kesinti bile finansal kayıplara yol açabilir, kamu güvenini sarsabilir ve ciddi durumlarda sistemik krizlere neden olabilir. Bununla birlikte, ödeme sistemleri uzun süre merkez bankaları için sıkıcı bir konu olarak görülmüştür. Geçtiğimiz on yılın büyük bölümünde tartışmaların ön saflarında yer almamışlardır. Genellikle ancak bir sorun çıktığında dikkat çekerlerdi. Ancak ödeme sistemleri başarısız olduğunda, tüm ekonomi krize girebilir. Artık bu durum değişti. Günümüzde, daha önce sessizce arka planda kalan ödeme sistemleri, sahnenin merkezine yerleşmiş durumda. Hızlı ödeme sistemlerinin yükselişi, finansal teknoloji (fintech) yenilikleri, merkez bankası dijital paraları (CBDC’ler) ve benzeri gelişmelerle birlikte, ödemeler finans sektörünün en dinamik ve hızla dönüşen alanlarından biri haline geldi. Türkiye, bu dönüşümün önde gelen örneklerinden biridir" dedi. "Ekosistemimiz; bankaları, fintech şirketlerini, ödeme ve elektronik para kuruluşlarını, altyapı sağlayıcılarını ve düzenleyici kurumları bir araya getirmektedir" şeklinde konuşan Karahan, "Bu çok paydaşlı yapı, inovasyonu ve rekabeti destekleyerek sektörün verimli işlemesini ve tüm paydaşlara hizmet etmesini sağlamaktadır. Sonuç olarak, nihai kullanıcı deneyimi büyük ölçüde değişti. E-ticaretin büyümesinden temassız kartların, QR kodlarının, NFC teknolojisinin ve dijital cüzdanların yaygın olarak benimsenmesine kadar pek çok alanda dönüşüm yaşandı. Bu yenilikler ne kadar etkileyici olursa olsun, beraberinde yeni riskler ve kırılganlıklar da getiriyor. Peki, bu sistemler başarısız olduğunda ne olur? Etkileri anında ve geniş kapsamlı olur. Perakende alanında, POS terminalleri ya da yönlendirme sistemlerinde yaşanan bir arıza günlük işlemleri durma noktasına getirebilir. E-ticarette, ödeme aksaklıkları gelir kaybına ve müşteri güveninin sarsılmasına yol açar. Bireyler açısından bakıldığında, bu tür bir arıza fonlara erişimi engelleyebilir. Merkez bankaları ve finansal kurumlar içinse, bu tür bir başarısızlık bankalar arası mutabakatları ve temel para politikası işlemlerini sekteye uğratabilir. Toptan piyasalarda ise işlemlerin zamanında tamamlanması hayati öneme sahiptir. Herhangi bir aksama özellikle küçük işletmeler için likidite sıkışıklığına neden olabilir. Bu riskleri yalnızca kendi sistemlerimiz için değil, denetimimiz altındaki kuruluşların işlettiği sistemler için de ciddiyetle ele alıyoruz" ifadelerini kullandı. "Büyük bir kesinti ile karşılaştığımızda bir saat içinde operasyonları yeniden başlatma kapasitesine sahibiz" Sıkı denetim mekanizmalarıyla net teknik ve operasyonel standartların uygulanmasını sağladıklarını kaydeden Karahan, "İş sürekliliği planlarının bir parçası olarak, her sistem bileşeninin kritikliğini değerlendiren ve buna uygun iyileştirme prosedürleri belirleyen ayrıntılı bilgi sistemleri sürekliliği planlarını yürütüyoruz. Bu planlar düzenli olarak test edilmekte ve coğrafi olarak dağıtılmış veri merkezleri ile ikincil operasyonel sahalar tarafından desteklenmektedir. Aynı derecede önemli olarak, kurumsal dayanıklılığı insan kaynakları planlaması, personelin çapraz eğitimi, kritik roller için yedek atamaları ve tek nokta arızalarının önlenmesi yoluyla güçlendiriyoruz. Bir bankanın ödeme sistemlerimize erişiminde kendine özgü bir sorun yaşaması durumunda, işlemleri onun adına gerçekleştirebilmekteyiz. Merkez bankası olarak kendi içimizde büyük bir kesinti ile karşılaştığımızda ise çoğu durumda bir saat içinde operasyonları yeniden başlatma kapasitesine sahibiz. Düzenleyici tarafta ise, ilgili kurumlar ve sistem işletmecilerinden güncel ve test edilmiş iş sürekliliği, siber güvenlik ve risk yönetimi çerçevelerini sürdürmelerini talep ediyoruz. Denetimler ve düzenli raporlar aracılığıyla, bu kuruluşların zayıf noktaları tespit edebilmesini, olaylara müdahale edebilmesini ve hızlıca toparlanabilmesini sağlıyoruz" dedi. 
Türkiye Bankalar Birliği tarafından, bölgesel iş birliğinin güçlendirilmesi ve sektörel kapasitenin geliştirilmesi amacıyla, İstanbul Finans Merkezi Ziraat Bankası Genel Müdürlük Oditoryumu’nda "Ödeme Sistemleri Zirvesi" düzenlendi. Programda konuşan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, "Merkez bankası olarak kendi içimizde büyük bir kesinti ile karşılaştığımızda ise çoğu durumda bir saat içinde operasyonları yeniden başlatma kapasitesine sahibiz" dedi.

Türkiye Bankalar Birliği tarafından İstanbul Finans Merkezi Ziraat Bankası Genel Müdürlük Oditoryumu’nda düzenlenen program kapsamında, Türkiye'nin ödeme sistemleri alanındaki gelişimi, uluslararası eğilimler, güvenlik uygulamaları, dijital para çalışmaları ve bölgesel iş birlikleri gibi başlıklar ele alınırken, yurt içinden ve yurt dışından katılım sağlayan uzman isimler tarafından da çeşitli oturumlarda görüşler paylaşıldı. Zirvenin açılış konuşmaları ise Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan tarafından yapıldı.

Alpaslan Çakar: "Türkiye Ödeme Sistemlerinde İleriye Gitmeye Devam Ediyor"

Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar, zirvedeki konuşmasında Türkiye'nin ödeme sistemleri alanındaki önemli gelişmelere dikkat çekti. Özellikle internet bankacılığı, mobil ödemeler, temassız teknolojiler ve kripto varlıklar gibi yenilikçi çözümlerin ödeme alışkanlıklarını yeniden şekillendirdiğini belirtti. Çakar, FinTech şirketlerinin de büyük bir rol oynadığını ifade ederek, "FinTech’ler, geleneksel finans kuruluşları ile birlikte kullanıcı odaklı, hızlı ve maliyet açısından daha avantajlı çözümler sunuyor" dedi.

Çakar, Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu, gelişmiş teknoloji altyapısı, inovasyona açık yaklaşımıyla ödeme sistemleri alanında büyük bir potansiyele sahip olduğunun altını çizdi. Ayrıca, Türkiye'deki e-ticaretin alışveriş harcamalarındaki payının 2025 itibariyle %30’un üzerine çıkmasının beklendiğini belirtti

"Ödeme sistemleri, finansal istikrarın temel direkleridir"

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, "Ödeme sistemleri yalnızca teknik bir altyapıdan ibaret değildir. Onlar, finansal istikrarın temel direkleridir. Büyük tutarlı işlemleri kolaylaştırmak ya da küçük işletmelerin ödeme almasını sağlamak gibi görevlerde, güvenilirlik hayati önem taşır. Birkaç dakikalık bir kesinti bile finansal kayıplara yol açabilir, kamu güvenini sarsabilir ve ciddi durumlarda sistemik krizlere neden olabilir. Bununla birlikte, ödeme sistemleri uzun süre merkez bankaları için sıkıcı bir konu olarak görülmüştür. Geçtiğimiz on yılın büyük bölümünde tartışmaların ön saflarında yer almamışlardır. Genellikle ancak bir sorun çıktığında dikkat çekerlerdi. Ancak ödeme sistemleri başarısız olduğunda, tüm ekonomi krize girebilir. Artık bu durum değişti. Günümüzde, daha önce sessizce arka planda kalan ödeme sistemleri, sahnenin merkezine yerleşmiş durumda. Hızlı ödeme sistemlerinin yükselişi, finansal teknoloji (fintech) yenilikleri, merkez bankası dijital paraları (CBDC’ler) ve benzeri gelişmelerle birlikte, ödemeler finans sektörünün en dinamik ve hızla dönüşen alanlarından biri haline geldi. Türkiye, bu dönüşümün önde gelen örneklerinden biridir" dedi.

"Ekosistemimiz; bankaları, fintech şirketlerini, ödeme ve elektronik para kuruluşlarını, altyapı sağlayıcılarını ve düzenleyici kurumları bir araya getirmektedir" şeklinde konuşan Karahan, "Bu çok paydaşlı yapı, inovasyonu ve rekabeti destekleyerek sektörün verimli işlemesini ve tüm paydaşlara hizmet etmesini sağlamaktadır. Sonuç olarak, nihai kullanıcı deneyimi büyük ölçüde değişti. E-ticaretin büyümesinden temassız kartların, QR kodlarının, NFC teknolojisinin ve dijital cüzdanların yaygın olarak benimsenmesine kadar pek çok alanda dönüşüm yaşandı. Bu yenilikler ne kadar etkileyici olursa olsun, beraberinde yeni riskler ve kırılganlıklar da getiriyor. Peki, bu sistemler başarısız olduğunda ne olur? Etkileri anında ve geniş kapsamlı olur. Perakende alanında, POS terminalleri ya da yönlendirme sistemlerinde yaşanan bir arıza günlük işlemleri durma noktasına getirebilir. E-ticarette, ödeme aksaklıkları gelir kaybına ve müşteri güveninin sarsılmasına yol açar. Bireyler açısından bakıldığında, bu tür bir arıza fonlara erişimi engelleyebilir. Merkez bankaları ve finansal kurumlar içinse, bu tür bir başarısızlık bankalar arası mutabakatları ve temel para politikası işlemlerini sekteye uğratabilir. Toptan piyasalarda ise işlemlerin zamanında tamamlanması hayati öneme sahiptir. Herhangi bir aksama özellikle küçük işletmeler için likidite sıkışıklığına neden olabilir. Bu riskleri yalnızca kendi sistemlerimiz için değil, denetimimiz altındaki kuruluşların işlettiği sistemler için de ciddiyetle ele alıyoruz" ifadelerini kullandı.

"Büyük bir kesinti ile karşılaştığımızda bir saat içinde operasyonları yeniden başlatma kapasitesine sahibiz"

Sıkı denetim mekanizmalarıyla net teknik ve operasyonel standartların uygulanmasını sağladıklarını kaydeden Karahan, "İş sürekliliği planlarının bir parçası olarak, her sistem bileşeninin kritikliğini değerlendiren ve buna uygun iyileştirme prosedürleri belirleyen ayrıntılı bilgi sistemleri sürekliliği planlarını yürütüyoruz. Bu planlar düzenli olarak test edilmekte ve coğrafi olarak dağıtılmış veri merkezleri ile ikincil operasyonel sahalar tarafından desteklenmektedir. Aynı derecede önemli olarak, kurumsal dayanıklılığı insan kaynakları planlaması, personelin çapraz eğitimi, kritik roller için yedek atamaları ve tek nokta arızalarının önlenmesi yoluyla güçlendiriyoruz. Bir bankanın ödeme sistemlerimize erişiminde kendine özgü bir sorun yaşaması durumunda, işlemleri onun adına gerçekleştirebilmekteyiz. Merkez bankası olarak kendi içimizde büyük bir kesinti ile karşılaştığımızda ise çoğu durumda bir saat içinde operasyonları yeniden başlatma kapasitesine sahibiz. Düzenleyici tarafta ise, ilgili kurumlar ve sistem işletmecilerinden güncel ve test edilmiş iş sürekliliği, siber güvenlik ve risk yönetimi çerçevelerini sürdürmelerini talep ediyoruz. Denetimler ve düzenli raporlar aracılığıyla, bu kuruluşların zayıf noktaları tespit edebilmesini, olaylara müdahale edebilmesini ve hızlıca toparlanabilmesini sağlıyoruz" dedi. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gozdetv.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.